Günümüzde online oyun bağımlılarının çoğu gerçek hayattan elini ayağını çekmiş, oyundan başka bir görevi yokmuş gibi yaşam süren insanlardır. Bir zararının olmadığını düşünür ve öyle yaşarlar. Aslında büyük bir hastalığın zor bir evresini geçirdiklerinin farkında değildirler. Ülkemizde bu yüzden okullarını bitiremeyen oyun bağımlısı gençler var. Bununla ilgili şahit olduğum bir çok kişi gördüm. Üniversite yıllarımda şehir dışından okumaya gelip gününün bir çoğunu oyunlara ayıran gençler vardı. Kimisi okulunu bitiremedi, kimisi zar zor bitirdi ama mesleğini yapmıyor. Belkide hala oyun peşindedir, bilemiyorum. Mesleğim yüzünden bir çok kişi bana bilgisayarındaki virüs ve sorunlardan bahsediyor. Bana bilgisayarım çöktü diye gelen kişilerin çoğuda online oyun oynayanlar oluyor. Bu durumu hem sanal olarak hemde reel olarak bir virüs olarak görüyorum.
Geçtiğimiz senelerde İzmirden Eskişehire ziyaret için tren yolculuğu yapıyordum. Yolculuğum sırasında genç bir arkadaş ile tanıştım. Murat o zaman lise döneminde oyun bağımlısı olan birisiydi. Babası ile İzmirden dönüyorlardı. Kendisi ile yolculuk boyunca konuştuk muhabbet ettik ve sürekli oyun oynadığını ve sıkıntı yaşadığı halde oyun oynamadan yapamadığını söyledi. Bende ona bu durumun zararlarından ve etrafımdaki kişilerin yaşamlarından bahsettim. Murat ile hala sosyal medya üzerinden de görüşüyoruz. Kendisi artık bir oyun bağımlısı değil çünkü zararlarını çok iyi bir şekilde gözlemlemiş birisi. Kuzenide bir oyun bağımlısıymış ve umarım oda bir gün bu bağımlılığından Murat abisi gibi kurtulacak. Oyun oynama diye hiç bir zaman söylemem. Oynayacaksın tabiki ama sınırını bilerek oyna. Online oyun oynaman senin zamanını boş yere harcamana sebep oluyor. Saatlerini günlerini oyuna bağlayarak geçirmen seni ne kadar zarara soktuğunu düşünememene sebep oluyor. Bu yüzden Murat kardeşimin kendi hayatından yazdığı bir yazıyı sizlere örnek olarak paylaşmak istiyorum.
Oyun bağımlılarının tepkilerini aşağıdaki videolardan görebilirsiniz.